gözleri açık ölmüş bir kuşta senin öğretmenindir..
bugüne dek öğretenler gibi kuş da hala eğitime devam ediyordur.
peki ben gözlerim açık mı gideceğim?
tüm hayallerimi tüm hedeflerimi bir bir gerçekleştireceğim..,
tüm öz benliğimdeki Tuğçeye , hani o zamanı çöp zanneden ,
sanki üç ömrü varmışcasına, boşa ömür harcayan bilinci kapalı tuğçeye,
namütenahi bir saygı ile..
bir kuş evet doğru yoldasın dercesine dağda önüme çıktıysa.
aldım kabul ettim ..
Sorarsın ya bazen kapatıp gözlerini usulca dünyaya,
Bu asiliğin bahanesini.
Nereye kadar gidersin?
Kuşların kaderle uçtuğu,
Her yağmur tanesini bir meleğin indirdiği,
Yeni doğmuş bebeğe yutkunmayı öğreten,
Çimene yeşili,
Buluta maviyi,
Toprağa doğurganlığı veren…
Ey karıncanın kalbine bile merhameti indiren,
Görünmezi gören,
Bilinmezi bilen,
Göğe, çarkı feleğe süreyya’ya yıldızlara kainata sığmayıp,
Bir garibin kalbine giren…
Duy sesimi !
İşte bu benim…
İşte ben!
Her şeyden sonra ve her şeyin başında,
Kapı aralığında mahçubum, utanıyorum aslında.
Vermeyi istemeseydin, istemeyi vermezdin.
Geldim…
Bırakma beni…
Hepsi yalan söyledi.
İsyansa isyan ettim,
Nisyansa unuttum her seferinde seni…
Düştüm…
Bırakma beni,
Bırakma beni,
Bırakma beni…
İbrahim Sadri
Yorum Bırak