Ay: <span>Mayıs 2023</span>

 

Öz keşif hayat boyu devam eden birşey.özgürkeşmek için yazmali bence insan.herkesin özgürlük tanımı bambaşkadır.ama kendin olman hayatta yolunu bulmanın birkaç yolu var.gördüklerinin ötesinde aslında tüm tanım rol sıfat ve etiketleri kaldırınca aslında kimsin? Ve viZyonun ve tutkun ne? Bu soruları duymaya ihtiyacı olanlar olabilir.Yanıt bulmaktan çok soruyu sormak değerli. Bir kez sorduk mu yanıt zaman içinde belirginleşiyor, parça parça, yol sisler içinden yavaş yavaş beliriyor. sen kendi ilmini bul.ben hersabah yazarak dönüşmeye başlayalı çok şey değişti.sen de her sabah içinden geçenleri, varmaya çalıştıklarını yaz . Son birkaç yılın , yaşam algılarının büyük değişim yaşandığı, bu dönüşüme artık karşı koyamadığımız, yeni hayat düzenlerine adım attığımız bir dönem bence herkes için.ya kabuğunuzda ağlayacaksınız.ya da çıkıp gözümüzden yaş gelene kadar yaşayacaksınız.

zihinle değil sezgiyle birkaç satır yazmak bence daha değerli. Çünkü kağıda dökülen aklımızdan geçenden farklı oluyor. Hatta bazen şaşırtıyo 🙄. Neden derseniz zihin bildiği paternlerle sınırlı düşünürken sezgi gerçekleri söylüyor. Düşünmeden yazın derim, bakalım siz nası delirceksiniz.
Benim hayat hikayem değişim üzerine kurulu tanıyanlar bilir.çok dünyalara dalıp çıkmışlığım var Hayatımın uzun dönemlerini adımlarımı öngöremeden sisler içinde geçirdim. Bu kadar basit soruları 34 yaşına kadar kendime hiç sormamışım. hedeflerim olmuştu tabii ama ben sadece anne olmak için doğduğunu zannedenlerdendim.kendimizi anladıkça yol netleşiyor. Sürprizleri, neler olacağını bilemeyiz ama amacımız, ne istediğimiz net olursa kendimize doğru yol alabiliriz, rüzgarlara kapılmak yerine belki de.Maya Angelou (her kimse artık 🙄)demiş ki ; iyi olduğunu anladğın an dışarı çık ve bir başkasını iyileştir ✌🏼 haydi son sözüm 2. Turda bitirelim 🙏 Dünya karmaşık bir yer ve bazen çıkarlar, hedefler değerlerin önüne geçebiliyor. Ama evrensel bir gerçek var ki yalnızca değerler kalıcı. İnsanlar, statükolar, durumlar, olaylar, her şey geçer, değerler kalır. Gerçek gibi, sevgi, anlayış, hoşgörü, adalet gibi. Sadece bugünün politik iklimi için söylemiyorum bunu, hayatlarımızda da. Durumlar, olaylar, insanlar, hatta tüm kalbimizle peşinden koştuğumuz o büyük hedefler gider, gerçekler kalır. Ve insan doğasına dair şunu biliyoruz, insan sonunda daima iyiyi seçer, bilinçli olarak yapmasa da bunu. Gerçek şu, sonunda her şey çok güzel olacak, tabii ki öyle olacak, hepimiz gerçeği, güzel yaşamayı hak ediyoruz çünkü. Tarih geri gitmez asla, hep ileri gider. İnsan da öyle. Bilinç de öyle. Hayat da öyle. Ruh da öyle. Zaman her şeyi gerektiği gibi ve olması gereken zamanda yoğurur.kimin dediğini bilmiyrm ama bir yere not almışım bunu.evrenin ahlaki kavisi uzundur ama sonunda mutlaka adalete doğru eğilir♥️ vaow.

 Bu sabah otobüste sonuna geldiğim nihan Kaya’nın iyi toplum yoktur kitabında şu paragraf tüm gün içime işledi. “Kadınlar yüzyıllarca, sadece hizmetçilik ettikleri zaman kabul gördüklerini ta içlerinde duymadılar mı, ve bunu onlara en derinden, ilk aşılayan kişi de anneleri değil miydi?”İçimde sadece tüm kadınlar için acı hissettim tüm gün.neyse Bazen sadece çukolata ve gün batımı ışığı herşeyi hallediyor.en azından benim için serotonin endorfin dopamin ve oksitosin böyle de salgılanabiliyor.siz de kendi şifrenizi bulun.Yabancılaşmayı yalnızlığı, her tür yetersizliği değersizlik hissini, gelecek kaygısını onu bunu şunu artık hayatın bir parçası değil de eksiklik görmeye devam etmesek sanki bi ilerleme kaydedeceğiz.

Batı modern sanatı buldu Netfiliksi buldu video oyununu buldu Yıldız savaşlarından Orta Dünyaya türlü atraksiyon yarattı bunlarla baş etmek için, biz orta doğu napıyoruz? hala var olan hastalığı gösterme peşindeyiz.Ne tedavi ediyor ne ağrıyı kesiyoruz.tüm bu dertlerden kaçış kapitalizmin bir oyunu, egemen sınıfı, kültür hegomonyasıydı falandı filandı tüm leş çağın farkındayım biliyorum ama artık bilmek istemiyorum.
Ataerkil toplum mu var geçim sıkıntısı mı var eski domateslerin tadı mı yok? Yoksa kekikle lezzetlenirmi.Yakalım yıkalım gerekirse ama hikaye anlatıp hikaye dinlemeyelim artıkkk!!Latincede bir mefhum var.Per aspera ad astra.zorlukların içinden yıldızlara doğru uzanmak anlamında.Bu söz, insanın umut etmekten ve çabalamaktan asla vazgeçmemesine eşdeğer.Çünkü her engel kendi sırrı ve mucizesi ile birlikte gelir. Her engelin ardında yeni bir eşik, yeni bir devran vardır.ama tek şart.berrak bir zihin !kendi aydınlamanız dünyaya sunabileceğşniz en değerli hizmettir.bi kadının hayallerine adım adım her geçen gün yaklaşması hazzın dibi değil de ne? Son söz 2. Turda bitirelim !